Bast
Zalimin rüyası gerçek oluyor. Koca kainat nifak tohumlarıyla bezenmiş. Her yer bozuk. Dost yüzlü düşmanların varlığı can sıkıcı. Ağzımın tadı hep kaçık. Evimin arka sokağı çıkmaz. Elimin tersi pis. Kalbimi emanet ettiğim insanlar birer müsvedde. Kaçmak istiyorum. Hâk ile yeksan olmak varken yerle yeksan olmuşum. Başımın ağrısı geçmek bilmiyor. Hâlimi arz ettiğim insanlar dolan çıktı. Yediğim nimetler boğazıma diziliyor. Baharı bekleyen gözlerim kör oldu!
Tek çıkar yolun iyi insandan geçtiğine kanaat getireli çok az bir süre oldu. İyi insan tabirim de bir hayli değişti. İyiliğin yetimin başını okşamak olduğunu öğrendim. Karnı açı arayıp bulmakmış iyilik. Çocukların elinden tutmak, gözlerinden öpmekmiş. Alnı secdeli insanların istikbâl-i kıblesini merak eder oldum. Abdest suları mâ-i müstâmel. Rahmetin zahmetsiz ulaştığı zâdeler tembel. Herkesler olmuş birer yalancı muteber!
Kalbime ektiğim çiçekler soldu Rabia. Meğer umutlarımı emanet ettiğim insanlar tahayyülümden uzakmış. İçimdeki umutları yeşertmek çiçek yetiştirmeye benzemiyormuş. Farklı formüller arıyorum şu ara. Daha çok sevmeyi deneyeceğim, daha çok teşekkür edeceğim ve dâhi af dileyeceğim. Gitsem ne güzel olmaz mı uzak diyarlara, benimle gelir misin umutlarım? Ve tahayyülümdeki Sen! Biz bana yeter..